Almanya’nın Ukrayna’ya Moskova’yı, Kırım’ı ve Rusya içindeki birçok stratejik hedefi vurabilecek modern Taurus füzelerini vermesi için ülke içinden ve dışından büyük bir baskıyla karşı karşıya kalan Başbakan Scholz, ana muhalefetin Federal Meclis’teki manevrasını şimdilik savuşturdu.

İktidardaki koalisyon hükümetini oluşturan partilerden Yeşiller ve FDP’nin (Hür Demokrat Parti) milletvekillerinin büyük çoğunluğu ve Şansölye Olaf Scholz’un kendi partisi SPD’nin (Almanya Sosyal Demokrat Partisi) milletvekillerinin hepsi, “savaşın kaderini değiştirebileceği” ileri sürülen bu silahların verilmesini isteyen önergeyi reddettiler.

Aslında böyle bir sonuç alınacağı belliydi, çünkü muhalefetteki merkez sağ partilerin bu önergesine diğer muhalif partiler de; yani Sol Parti, onlardan ayrılanların kurduğu yeni parti BSW (Sahra Wagenknecht İttifakı) ve aşırı sağcı parti AfD (Almanya için Alternatif) de ülkeyi fiilen savaşın bir tarafı haline getirebilecek bu silah desteğine karşıydı. Ancak oylama yine de sosyal demokratların liderliğindeki üçlü koalisyon hükümetinin istikrarını test eden bir “gensoru” potansiyeli de taşıyordu.

SCHOLZ YARA ALDI

Sonuçta Scholz, ana muhalefetin bu atağını atlattı, ancak bu süreçten büyük yara aldı. Ortağı Yeşiller ve Liberallerin sıralarından bazı milletvekilleri oylamada muhalefetin önergesi lehinde oy vererek Scholz’un otoritesini ve hükümetin kararını takmadılar. Dahası bu partilerin önde gelen isimleri bu konudaki tartışmalarda açıkça Scholz’un karşısında tavır alarak, hükümetin istikrarına ilişkin soru işaretlerini güçlendirdiler.

Güncel anketlere göre halkın büyük çoğunluğu (yüzde 61) da halen bu silahların Ukrayna lehine savaşa girmesine karşı. Ancak bu Yeşiller ve Liberalleri etkilemiyor. Onlar Ukrayna’nın Rusya’ya karşı savaşarak “Almanya’daki özgür ve demokratik yaşamı da koruduğunu” savunarak, cephedeki durumu Kiev lehine değiştirecek her adımın atılmasını savunmaya devam ediyorlar.

Bu arada söz konusu silahla ilgili gizli tartışmaların yapıldığı Federal Meclis Güvenlik Komisyonu’nun tutanaklarından bir bölümü de ortaya çıktı. Bu tutanakların da Scholz’u destekleyen bir içeriği var. Çünkü buna göre Komisyon önünde konuşan Alman Silahlı Kuvvetleri’nin en üst düzey komutanı, burada Genelkurmay Müfettişi Breuer, söz konusu silahların Ukrayna’ya verilmesinin yeterli olmayacağını, hedeflerin belirlenmesi ve füzelerin hedefini bulması için Alman askerlerin de fiilen görev alması gerektiğini belirtiyor.

Defalarca hedefinin “bir üçüncü dünya savaşını önlemek” olduğunu açıklayan Scholz da işte tam bu nedenle söz konusu füzelerin verilmesine karşı çıkıyor. Rusya’nın Alman askerlerinin fiilen görev aldığı, katkıda bulunduğu bir bombardımanı, Almanya’nın fiilen savaşa girmesi olarak değerlendireceğini ve savaşın nükleer silahların da devrede olduğu bir boyuta evrilmesinin an meselesi olduğunu biliyor.

KARAR MERKEZİ

Aslında Almanya, Ukrayna’nın şu an kullandığı en ağır ve modern silahları veren ülkelerin başında yer alıyor. Son olarak Ukrayna’nın top mermisi başta olmak üzere çok sayıda silah, cephane ve askeri araç ihtiyacını karşılamak üzere yüz milyonlarca avroluk bir yardım atılımı da başlatıldı.

Ancak aynı Almanya’nın Başbakanı hem savaşın kaderini değiştirme potansiyeli olan bu silahların verilmesine, hem de Fransa’dan gelen “Ukrayna’ya askeri birlik gönderme” önerilerine karşı çıkarak, savaşın yayılmasını önleme açısından dengeli tutumunu ısrarla sürdürüyor.

Ancak son gelişmeler kendi partisinin de sonuna kadar bir bütün olarak arkasında durmayacağının işaretlerini veriyor.

Örneğin sosyal demokratların bir diğer güçlü ismi, partinin Meclis Grup Başkanı Rolf Mützenich, “Hep silahları konuşmayalım, biraz da savaşın nasıl dondurulacağına kafa yoralım” önerisini yaparak bu konudaki tartışmalarda yeni bir başlık açmaya, belki de Scholz üzerindeki baskıyı hafifletmeye kalkışmıştı. Bu sözlerinin “bir ateşkes” ya da “çözüm için müzakereler” anlamına geldiğini de açıkladı, ama en ağır tepkilerden birini sosyal demokrat Savunma Bakanı’ndan aldı. Bakan Boris Pistorius’a göre “savaşı dondurma” kavramı son tahlilde sadece Putin’e yardım edermiş.

Bu tartışmalar sürerken Amerikalıların liderliğinde 50’den fazla ülkenin savunma bakanları ve üst düzey askerleriyle temsil edildiği “Ukrayna Kontak Grubu” da Almanya’daki Amerikan üssü Ramstein’da yeni toplantısını yapıyordu. Nisan 2022’den bu yana toplanan grubun birçok bağımsız gözlemcinin kendi askerleriyle savaşı kazanma şansı vermediği Ukrayna’ya yüz milyonlarca dolarlık silah ve cephane yardımının sürdürülmesine karar verdiği açıklandı.

Savaşla ilgili en önemli toplantılar Almanya’da yapılıyor, en önemli kararlar Almanya’da alınıyor.

Bu arada Almanya’nın liberal Eğitim Bakanı da ilk ve orta düzeyli okullarda “milli savunma” eğitimi verilmesi gerektiğini savunarak, yeni bir tartışma başlattı.

Avrupa’nın doğusundaki savaş Almanya’yı değiştiriyor.