Almanya’nın Hessen eyaletinde iki hafta sonra gerçekleştirilecek eyalet meclisi seçimi için Sol Parti’nin milletvekili adayları arasında yer alan Eyüp Yılmaz, solda yeni bir parti kurulabileceğine dair söylentileri değerlendirdi.

Sol Parti içinde herkese yer var
Fotoğraf: Die Linke

Günümüz Almanyası’nın karşı karşıya olduğu en önemli sorunlardan biri de konut sıkıntısı. Ve Eyüp Yılmaz, bu ülkede bu sorunun en yetkin uzmanlarından biri.  

Eyüp Yılmaz bir politikacı. Bir “Alman” politikacı. Daha doğrusu Almanya’da politika yapan Türkiye kökenli bir politikacı. Uzun yıllardır Sol Parti’nin (Die Linke) Almanya’nın en önemli eyaletlerinden Hessen’deki teşkilatının yönetim kurulu üyesi ve 2011 yılından bu yana da Frankfurt’ta yerel meclislerde partisini temsil ediyor. Yılmaz, Türkiye’de de politika yapmaya çalışmış, ancak hayal kırıklığına uğramış... 

Tabii bu faaliyetleri gönüllülük temelinde yapıyor, dolayısıyla ekmeğini kazanmak için de bu arada başka şeyler de yapması gerekiyor. Politikacı olmadan önce ve şimdiki politikacılık faaliyetleri sırasında ekmeğini kazanmak için aile mahkemelerinde bilirkişi ve başka işler de yapıyor. Ama şu anda önemli olan onun politikacılığı... 

Eyüp Yılmaz, Hessen’de önümüzdeki ayın ilk haftasonunda gerçekleştirilecek seçimde partisinin Eyalet Meclisi milletvekili adaylarından... 

Sol Parti’nin, hani şu son zamanlarda sürekli güç kaybeden, dahası son günlerde kendi içinden çıkan politikacılar tarafından daha solda bir partinin kurulması olasılığı nedeniyle de sürekli gündemde olan demokratik sosyalizm çizgisindeki partinin... 

Bu Eyüp Yılmaz’ın Hessen Eyalet Meclisi’ne üçüncü adaylığı. Daha önceki adaylıkları esas itibarıyla “sembolik” anlamı olan eylemlerdi. Frankfurt’ta, göçmen kökenli seçmenlerin yoğun olarak yaşadığı seçim bölgesinden direkt aday olarak seçime giriyordu. Bu seçimde de aynı bölgenin direkt adayı. Ancak bu bölgedeki asıl kapışma merkez sağ ve sol adaylar arasında geçtiği için onlar arasından sıyrılıp, meclise girme şansı yok. Anca öte yandan partinin aday listesinde de yer alıyor ve bu kez seçilme şansı olan bir üst sırada. 

Sorun partinin yüzde 5’lik barajı geçmesi... 

Geçebilirlerse önümüzdeki beş yıl boyunca Wiesbaden’daki Hessen Eyalet Meclisi’nde milletvekili olarak yer alacak. 

Girişte belirttiğimiz gibi Eyüp Yılmaz’ın uzmanlık alanı konut sorunu. Partisinin bu konudaki sözcülerinden, sadece sol çizgideki yayın organlarının değil, tüm medyanın Frankfurt’taki ve Almanya’daki konut sorunuyla ilgili olarak sık sık görüşlerine başvurduğu bir uzman. Yıllardar arsa ve konut spekülasyonuna, kamuya ait sosyal konutların özel şirketlere devredilmesine karşı yoğun bir mücadele sürdürüyor. O’na bu konuları da sorduk. Ama önce Sol Parti’nin içinde bulunduğu duruma ilişkin görüşlerini aldık.  

Nedir Sol Parti’nin durumu? 

Partinin eski yöneticilerinden ve parlak isimlerinden Sahra Wagenknecht’in yeni bir sol parti kuracağına dair söylentileri nasıl karşılıyor? Sol Parti’nin özellikle Ukrayna Savaşı konusundaki tutumuna yönelik eleştirileri nasıl değerlendiriyor?  

Sol Parti’nin Wagenknecht’in Almanya’nın önde gelen barış aktivistleriyle birlikte Berlin’de gerçekleştirdiği onbinlerce kişinin katıldığı barış gösterisine Sol Parti’nin neden katılmadığını, bu gösteri vesilesiyle yayınlanan ve yüzbinlerce kişinin destek verdiği “barış manifestosu”na neden imza vermediğini soruyoruz... 

Sol Parti’nin Frankfurt Büyükşehir Belediyesi içindeki ofisinde görüştüğümüz Yılmaz’ın bu sorulara ve tabii diğer konulara ilişkin açıklamalarını aldık... 

• “Bence herkesin partimiz içinde politika yapmaya devam etmesi gerekiyor. Sol Parti içinde herkese yer var. Kimsenin ayrılıp, yeni bir parti kurmasını istemiyorum. İnşallah önümüzdeki dönemde iki sol parti olmaz.” 

• “Kimileri Sahra Wagenknecht’i partinin sol kanadındaki bir politikacı olarak görüyor. Ben bu partinin, en azından bu eyaletteki kurucuları arasındayım. Ben de kendimi partinin sol kanadında görüyorum. Wagenknecht’in savaş ve barış politikaları, sosyal adalet konusundaki görüşlerini ben de paylaşıyorum. Bu tutumu nedeniyle partiye terketmesine gerek yok. Ancak eğer gerçekten ayrılıp, ayrı bir parti kuracaksa bunu bir an önce yapsın. Böylece biz de bu belirsizlikten kurtulalım, işimize bakalım.” 

• “Maalesef parti yönetimi özellikle Ukrayna savaşı konusunda pozisyonunu netleştiremedi. Aslında parti yönetimi de Almanya’nın Ukrayna’ya silah yardımına karşı ve bir an önce taraflar arasında karşılıklı görüşmelerinin başlamasını istiyor. Ancak bunu halka tam olarak anlatamadılar.” 

• “Bizim eyalet yönetimindeki arkadaşların yüzde 99’’u savaş konusunda görüş birliği içinde. Berlin’deki barış mitingine buradan çok sayıda arkadaş gitti. Ben dahil çok sayıda arkadaşımız barış manifestosunu imzaladı.” 

• “Wagenknecht’in bir parti kurması halinde, aslında sağcı olmayıp, mevcut partilerden hayal kırıklığına uğradıkları için aşırı sağcı parti AfD’yi destekleyen kitleri yanına alabileceği söyleniyor. Bence bu büyük bir sorumsuzluk. AfD sağcı, ırkçı ve neo liberal politikaları savunun, yoksul kitlelere ilişkin hiç bir çözümü olmayan bir parti. Bunlar bilinen şeyler. Buna rağmen bu partiye destek verenleri dikkate alanları yadırgıyorum. Bunun sol politaya bir faydası olmaz.”  

Eyüp YILMAZ

Son kamuoyu yoklamalarına göre Sol Parti’nin Almanya’daki oy oranı yüzde 4-5 civarında. Anketler Hessen’deki oy oranını ise yüzde 3-4 civarında olarak gösteriyor. 8 Ekim akşamı sandıktan böyle bir sonuç çıkarsa parti ilk kez 15 yıldır en solunu oluşturduğu Hessen Eyalet Meclisi’ne giremeyecek. Eyüp Yılmaz’a bu durumu da sorduk... 

“Elbette kamuoyu yoklamalarının sonuçlarını görmemezlikten gelmiyoruz. Ama bundan önceki seçimlerde de durum öyleydi. 2008 ve 2013’teki seçimlerin öncesinde anketler yine yüzde 3 diyordu. Ancak her ikisinde de yüzde 5’lik barajı aşarak meclise girdik. 2018’deki seçimde de tersi oldu. Anketler yüzde 6,3 ve üzerini gösteriyordu, seçimde daha düşük sonuç aldık. Bu seçimde de anketlerin gösterdiğinden daha farklı bir sonuç çıkacağını umuyor, tüm gücümüzle çalışıyoruz.” 

Eyüp Yılmaz, Sol Parti’nin Hessen’deki asıl hedefinin diğer partilerin biraraya gelip, kurdurdukları koalisyon hükümetlerine soldan, halktan yana muhalefet etmek, onların neo liberal politikalarını teşhir etmek olduğunu belirtiyor. Ancak sandıktan içinde kendilerinin de yer alacağı bir koalisyon olasılığı çıktığında, kendi kırmızı çizgilerini aşmamak koşuluyla sosyal demokratlar ve yeşillerle işbirliğine gidilebileceğini belirtiyor. 

Böylece onun asıl uzmanlık alanına geliyoruz.  

Kendi seçim kampanyasını “Herkese ödeyebileceği konut!” anlamına gelen bir sloganla yürüten Yılmaz’a önce Berlin’de uzun yıllar sosyal demokratlar ve yeşillerle çeşitli eyalet hükümetlerinde yer alan Sol Parti’nin konut politikasında verdiği büyük ödünü hatırlatıyoruz. Halen büyük bir konut sıkıntısı yaşanan kentte iki yıl önce gerçekleştirilen halk oylamasında çoğunluk, emlak spekülasyonu yaparak kiraların astronomik biçimde yükselmesine neden olan konut şirketinin kamulaştırılması talebini kabul etmişti. Ancak Sol Parti, kendilerinin desteklediği bu çoğunluk kararını eyalet hükümetindeki koalisyon ortaklarına kabul ettiremeyip, geri adım atmıştı. Eyüp Yılmaz, doğrudan Berlin Sol Parti’yi hedef almaktan kaçınıyor, ancak bu konudaki ödün verilmesinden yana olduğunu belirtiyor. 

“Bence orada direkt tepki göstermeliydik. Koalisyona da o şartla girmeliydik. Ben olsaydım öncelikli şartım halk oylamasının uygulanması olurdu. Ama şimde ben burada onlar onlar hakkında karar veremen...” 

Avusturyalı komünistlerin konut konusundaki halktan yana politikalarla Graz ve Viyana’daki belediye seçimlerini büyük bir başarıyla kazandığını hatırlatan Yılmaz, kendi seçim çalışmalarında da bu konuyu öne çıkarıyor. 

Yaptığı araştırmalar sonucu Frankfurt için dokuz maddelik bir konut manifestosu da yayınlayan Yılmaz, Eyalet Meclisi’ne seçilmesi halinde bu konunun gündeme kalması için çablayacağını belirtirken, “Burada boş duran bir çok konut var. Bu konutları bir ‘yatırın’ olarak gören konut spekülatörleri daireleri değer kaybetmesin diye kiraya vermiyorlar.  Sadece Frankfurt’taki 17 bin konutun boş tutulduğu tahmin ediliyor. Ayrıca 1 milyon metrekarelik büro alanı da atıl durumda. Bunlar kısa zamanda konuta dönüştürelebilir” diyor. Mevcut konut binalarının da yıkılarak, yerine lüks oteller ya da başka binalar yapıldığını hatırlanan Yılmaz, aslında daha önce geçerli olan konut yasalarına göre bunun yasak olduğunu, fakat Hıristiyan demokratlarla koalisyona giren Yeşiller’in bu yasaların kaldırılmasına onay vererek, spekülatörlerden yana tavır aldığına işaret ediyor.  

Konut sorunun devletin sosyal konut yaparak çözülebileceğini vurgulayan Yılmaz, “Ancak son yıllarda hem yerel düzeyde, hem de federal düzeyde devlet eline konut yapımından çekti. Toplu konut alanındaki devlet teşviklerini kaldırdılar. Konut yapımına uygun kamu arazilerini özel sektöre veriyorlar. Buna kesin olarak karşıyız. Toprak, hava ve su gibi temel insan ihtiyacıdır. Satılamaz, özelliştirilemez. Bunlar suyu özelleştiriler. Arsaları, yani toprağı özelleştiriyorlar, ellerinden geles, teknik olarak mümkün olsa havayı da özelliştirecekler. Almanya’ın şu anda yüzbinlerce konuta ihtiyacı var. Bu zengin ülke bu sorunu birkaç yılda çözebilir aslında. Bir gecede silahlanma için 100 milyar euroluk bütçe çıkarabiliyorlar. Ama konut için gerekeni yapmıyorlar. Her yıl sadece 10 milyar euroyu bu alana yatırsalar, kısa vadede bu sorun çözülür.    

Eyüp Yılmaz, Sıvas’ta 1964 yılında dünyaya geldi. İstanbul’daki yüksek öğrenimini (işletme) tamamladıktan sonra, 2011 yılında öğrenimini sürdürmek üzere Almanya’ya geldi. Marburg Üniversitesi’nin de Kooperasyon Ekonomisi bölümünü bitirdi. Buradaki öğrenciliği sırasında şimdi Sol Parti’nin selefi olan PDS (Demokratik Sosyalizm Partisi) içinde politikaya başladı. Daha sonra Frankfurt’a yerleşti ve başta konut sorunu olmak üzere çeşitli konularda aktivist olarak mücadelesini sürdürdü. 2011 yılında yaşadığı mahallenin yerel mecilisine, 2016 yılında da Frankfurt İl Genel Meclisi’ne seçilen Yılmaz, partisinin konut sorunları konusunda ve son zamanlarda da göçmenlerin entegrasyonu alanında sözcülüğünü yürütüyor.