Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’nın (KOM) web sitesinde organize suç ve organize suç örgütleri ile ilgili bir bilgilendirme yazısı var. “… bazı suçların ancak örgüt birlikteliği ile işlenebileceği unutulmamalı ve örgütlerin suç işlemek amacıyla kurulan bir araç niteliği taşıdıkları… … diğer örgütlü suçlardan ayrılır ve çözülmeleri adına ciddi güçlükler barındırır. […]

Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’nın (KOM) web sitesinde organize suç ve organize suç örgütleri ile ilgili bir bilgilendirme yazısı var.

“… bazı suçların ancak örgüt birlikteliği ile işlenebileceği unutulmamalı ve örgütlerin suç işlemek amacıyla kurulan bir araç niteliği taşıdıkları…

… diğer örgütlü suçlardan ayrılır ve çözülmeleri adına ciddi güçlükler barındırır. Organize suçluluk ve mafya anlayışı, yalnızca haksız kazanç peşinde değildir. Daha genel anlamda güç peşindedir. Bu güç ve dolayısıyla hâkimiyet için önlerine çıkan her kuvveti düşman olarak görmektedirler.

… Organize suç örgütlerinin toplumda güçlü bir konuma gelmesi, adalet sisteminin etkisiz kalmasına, yolsuzluğun yaygınlaşmasına, siyasi otoriteye duyulan güvenin yok olmasına, nihayetinde demokratik kazanımların ve sosyal yapının çözülmesine neden olmaktadır…

… Örgütlerin lider ve yöneticileri, halk nezdinde sempati toplama ve halk kahramanı imajını yansıtma isteği taşımaktadırlar. Organize suç örgütü liderleri, halk kahramanı veya iş adamı imajı vermek için medyayı da bir araç olarak kullanmaktadırlar.”

Şule Çet davasına KOM’un organize suç örgütü ve organize suç bilgilendirmeleri ışığında baktığımızda ne görüyoruz? Polis ve savcının olay yerine gelmesinden başlayarak kanıtların toplanması, şüphelilerin ifadelerinin alınması, adli ve polisiye işlemlerle savcılık soruşturması, adli tıp süreci aşamalarıyla ilgili her geçen gün ortaya çıkanlar, aslında bir organize suç ve organize suç örgütü ile karşı karşıya olduğumuzu düşündürüyor.

Olay yeri savcısı kanıtları şüphelinin arkadaşıyla incelemiş ve toplamış. Sonradan görevden alınan soruşturma savcısı ilk soruşturmasında tutuklama bile talep etmemiş. Sanıklar olayın kamuoyunda duyulması ve ortaya çıkan protestoların katkısıyla ancak dava savcısı değiştirildikten sonra üçüncü gözaltılarında tutuklanabilmişler. Davanın ilk duruşmasında ise özellikle adli tıp sürecinin neredeyse sanıkları korumak için planlı ve kasıtlı bir şekilde yürütüldüğü ortaya çıkmış durumda. Şüphelilerin avukatlarının, adli tıp raporunu hazırlayanların, raporu dayandırdıkları adli tıp kitaplarının yazarlarının bu güne kadar yapıp ettiklerine, dünyaya bakışlarına bakıldığında ortak özellikleri olduğu görülüyor.

En temel ortak özellikleri kadına bakışlarında netleşiyor. Öğrenciyken çalışmak, içki içmek, gece dışarı çıkmak, patronu çağırmış olsa bile gece ofise yalnız gitmek, bakire olmamak… Tiksinmemek için uzatmaya gerek yok…

KOM’un tanımı üzerinden sürece baktığımızda karşımızda bir organize suç örgütü ve organize olarak işlenmiş suç var gibi, değil mi? Örgütün tetikçileri var, ancak kamuoyunun büyük çabalarıyla tutuklanabildiler. Delilleri karartan, mahkemenin takipsizlik vermesini sağlayan, cinayete intihar süsü vermeye çalışan polis, savcı, adli tıp ağı olduğunu düşündüren kanıtlar var. İki tetikçiyi canhıraş savunan avukatları var. Ortada bir cinayet varsa bile bunun ancak maktulün katili kışkırtmasıyla olmuş olabileceği iddiasını desteklemek için adli tıpçısından medyasına ilk günden elbirliğiyle gerekçeleri hazırlayanlar var.

Bir umudum yok ama KOM’a buradan ihbarda bulunayım yine de.

Asıl derdim, kadın cinayetlerinin şımarık, zengin ya da yetersiz, yoksul erkeklerin tek başlarına işledikleri “talihsiz”, “münferit” “vakalar” olmadığını bilmemizin zorunlu olduğu. Organize suç örgütleriyle, sadece tetikçileri cezalandırmakla mücadele edemeyiz. Bu örgütler emniyetten yargıya, medyadan bilimcilere çok geniş bir ağ olarak yayılmış durumda. Bu öyle bir ağ ki, dahil olmadığınızda sizi de hedef olarak belliyor ve yok etmeye çalışıyor. Birleşemezsek kazanamayacağımız bir mücadele.