Geçen yıl mayıs ayında üst üste yazdığım iki yazıda,* Apple’ın iPhone cihazlarına gelen iOS 14.5 güncellemesinin öneminden bahsetmişim. Bu güncellemeyle Apple, uygulamaların reklam amaçlı veri takibi ve paylaşımını kullanıcıların iznine tabi kılıyordu. Aklı başında hiçbir kullanıcı da “evet beni adım adım takip edebilirsin” iznini vermeyeceğinden bu Facebook gibi platformlar adına kötü bir haberdi. Bu güncelleme gelmeden önce Facebook, aylar boyunca Apple’ın küçük işletmeleri iflasa sürükleyeceği yönünde iletişim yaptı; gazetelere tam sayfa ilanlar verdi, mikro site açıp videolar çekti. 'Biz sizin verinizin peşinde değiliz, küçük işletmeleri kalkındırıyoruz’ şeklinde başarısız bir PR kampanyası yürüttü. Apple’ın niyetinin de tamamen kullanıcının iyiliği olduğunu söylemeyiz tabii.

Cihazlarında varsayılan arama motoru yapmak için Google’dan para alması ve böylelikle Google’ın tekel konumunu pekiştirmesinden AppStore üzerindeki uygulamalardan aldığı yüksek komisyonlara kadar onun da eleştiriye açık pek çok tarafı var. Ancak eski adıyla Facebook yeni adıyla Meta’nın geçen çarşamba açıkladığı kazanç raporu**, bir gerçeği ortaya çıkardı. Apple’ın veri güvenliğine yönelik bu hamlesi, daha bir yıl bile olmadan Meta’ya 10 milyar dolara mal olmuştu. Hem Facebook (Instagram, Whatsapp dahil) hem de Apple kullanıcısıysanız bu 10 milyar doların içinde siz de varsınız.

Bu haftaki Köşe Vuruşu’nda, dünyada Facebook gibi şirketlerin temel gelir modeli olan davranışsal reklamcılık yani gözetleme kapitalizminin geleceği konusunda umutlandırıcı bazı gelişmeleri ele almak istiyorum.

FACEBOOK TARİHİNDE BİR İLK

Geçen hafta Facebook için 2004’teki kuruluşundan bu yana hiç olmayan bir şey, bir ilk yaşandı. O da tarihinde ilk kez günlük kullanıcı sayısında düşüş yaşanmasıydı. Bu düşüş, Meta bünyesindeki diğer şirketler WhatsApp ve Instagram’ı kapsamıyordu sadece Facebook özelindeydi. O yüzden bunu insanlar Facebook şirketlerini komple terk ediyor diye açıklayamayız. Ancak sonsuza kadar kalacak ve biriken verilerimizin rantıyla hep büyüyecekmiş gibi görünen platformların da bir ömrü olduğuna dair bir çıkarım yapılabilir. Zaten şirketin Meta ismini alarak Metaverse vizyonuna yönelmesi de aslen bununla ilgili bir ihtiyaç. Bu gelişmelerden sonra şirketin hisseleri geçen perşembe günü yüzde 26 değer kaybetti ki, bu Metaverse gibi maliyetli bir inşa sürecinde şirketin işini hayli zorlayacak bir sürecin başlangıcı olabilir.

AVRUPA’DAKİ DÜZENLEMELER

Tarihte bazı gerçekler zamanla kavranıyor. Örneğin; sigaranın sağlığa zararlı kabul edilip kapalı alanlarda yasaklanmasına, özendirici bir şekilde reklamının yapılmasının engellenmesine giden süreç 50 yıldan fazla sürdü. Davranışsal, yani biriken verimiz sayesinde zayıf noktalarımızı belirleyerek kişiye özel hedeflemeyle yapılan reklamcılığın zararlarının anlaşılması da birdenbire olmayacak. Ancak bir konsensüse doğru gidiliyor. Son olarak Avrupa Parlamentosu’nda hazırlanan bir tasarı, momentumun artık bu yönde olduğunu gösteriyor.*** Tasarı kapsamında; reşit olmayanları hedef alan reklamlara yönelik yasak, din, siyasi bağlantı ve cinsel yönelim gibi hassas kategorilerin izlenip hedeflenmesine yönelik bir yasak ve karanlık kalıplar dediğimiz (çerezler yoluyla izlenmeyi devre dışı bırakmak için yapılması gereken sonsuz tıklamalar gibi) işi zorlaştıran uygulamalara yasak bulunuyor. Aslında parlamentoda masaya “davranışsal reklamcılığın” tamamen yasaklanması dahi bir seçenek olarak getirilmişti ama henüz o kadar ileri gidilemedi. Bunu tüpün macundan bir kez çıkmış olması gibi değerlendirebiliriz.

GOOGLE TETİKTE

Google, uyanan veri bilinci ve yaklaşan yasal düzenlemelere karşı ön almak için geçen yıl üçüncü taraf çerezleri yerine FLoC isimli yeni bir sistem önermişti. FLoC da eleştiri alınca geri adım attı ve kullanıcıları bir hafta boyunca izleyip, kişiselleştirmeyi “Fitness”, “Seyahat ve Ulaşım” benzeri 5 başlıkla sınırlandırdığı, Konular isimli yeni bir sisteme geçmeyi planlıyor.**** Ayrıca bu yeni sistemde tarayıcınız, belirlenen konuları sonsuza dek değil, yalnızca üç hafta saklayabilecek.

Davranışsal reklamcılık bence etik dışı bir iş. Çünkü klasik reklamcılıkta olduğu gibi ürününüzün bazı özelliklerini öne çıkarıp genel olarak tanıtmak yerine, kullanıcının internet hareketlerinden kişilik profilini çıkarıyor, zaaflarını anlıyor ve onu hedefleyerek tanıtıyorsunuz. Yani ortada sadece reklamcılık değil, kişinin mahremine ulaşma edimi var. Bunun da artık enine boyuna tartışılması gerekiyor. Apple’ın uygulamalar arası veri paylaşımını izne tabi kılan özelliği, Avrupa Parlamentosu’nda yasalaşmaya yakın olan tasarı ve geçen yaz ABD Başkanı Biden’ın Federal Ticaret Komisyonu’na yönelik “haksız veri toplama ve gözetleme uygulamalarını” azaltmak konusundaki yürütme emri, bu konuda umut verici gelişmeler.

*https://www.birgun.net/haber/tweet-atarak-bahsis-toplayinca-dijital-emegimiz-karsilik-bulacak-mi-344104

https://www.birgun.net/haber/whatsapp-meselesi-veri-bilinci-hareketine-donmezse-pek-bir-sey-degismez-344865

** https://www.nytimes.com/2022/02/02/technology/meta-facebook-earnings-metaverse.html

*** https://themarkup.org/ask-the-markup/2022/02/03/is-momentum-shifting-toward-a-ban-on-behavioral-advertising

**** https://www.theverge.com/2022/1/25/22900567/google-floc-abandon-topics-api-cookies-tracking