Zagreb'in gör dediği
1900 yılında, 2. lige düşmemek için, Nottingham Forest’i mutlak mağlup etmek zorunda olan Burnley’in...
1900 yılında, 2. lige düşmemek için, Nottingham Forest’i mutlak mağlup etmek zorunda olan Burnley’in kalecisi Jack Hillman, Nottingham’lı oyunculara maçı kaybetmeleri için adam başı 2 paund teklif etmiş, devre arasında 2-0 geride olmaları sonucu teklifi 5 paunda çıkarmıştı. İş ahlakına sahip olduklarını ikinci yarıda da kanıtlayan rakipleri buna kulak asmamış ve 2 gol daha atıp maçı 4-0 kazanmışlardı. Burnley 2. lige gitti, Hillman’ın teşebbüsü de dünya futbol tarihinde kaydedilmiş ilk şike teşebbüsü olarak yerini aldı.
FIFA ve UEFA Skandalları
Aradan 111 yıl geçmiş. İnsanoğlunun bu sporun doğasıyla oynama isteği hiçbir zaman bitmedi. İktidar hırsına sahip, yeşil sahalarda milyonları peşinden sürükleyen bu oyunu, bilgisayarlarına kurdukları bir menajerlik oyunu gibi gören ve kolay yoldan köşeyi dönme hedefinde olan bir güruh ortalığı kirleteli ve zihinlere şüphe bulaştıralı çok oluyor. Yıllar geçtikçe FIFA ve UEFA gibi dünya futbolunu yöneten en büyük kurumlar dahi bu çarkın içine girdiler. 2018 Dünya Kupası’nı düzenleme hakkını alan Rusya’nın bu kararı nasıl aldırdığı üzerine türlü spekülasyonlar üretildi ve hatta oylamada onlara oy veren Belçikalı komite üyesi Michelle D’Hooghe’nin Rusya’nın teklif aşamasında önemli çalışmaları olan Viacheslav Koloskov’dan çok pahalı bir tabloyu “hediye olarak” aldığı ortaya çıktı. Bundan birkaç ay sonra FIFA Başkanlık seçiminde Sepp Blatter’i yerinden etmek isteyen, Asya Futbol Konfederasyonu Başkanı Katarlı Mohamed Bin Hammam, Orta ve Kuzey Amerika Federasyonları başkanlarından oluşan 25 kişilik bir ekibi Bahama’da toplayarak onlara adam başı 40 bin dolar nakit rüşvet önerdi. Bu hadise patlak verdiğinde Bin Hammam ömür boyu futboldan men edildi ve 1 haziranda da Blatter 4 yıllığına tekrar başkan seçildi. Ancak seçimlere karışan yolsuzluklar ve skandallar tam bir utanç kaynağıydı. Geçtiğimiz yıl 2016 Avrupa Şampiyonası’nın düzenleme hakkının Fransa’ya verildiği tören öncesi ve sonrasında Michel Platini’nin yaptıkları ve hemen herkesin turnuvayı vatandaşı olduğu ülkeye hediye ettiği üzerine fikir birliğine varması UEFA’nın da şeffaflığı hakkında kafalarda birçok soru işareti uyandırdı. Son olarak bu sezon başı, Celtic’le oynadıkları Avrupa Ligi play-off mücadelesinde, transfer yasağı cezası döneminde transfer ettikleri oyuncuları oynattıkları için kupadan men cezası alan FC Sion’un İsviçre mahkemelerine yaptığı itiraz sonucu mahkeme Sion lehinde karar kıldı ve UEFA’ya takımın tekrar lige alınması kararını iletti. Platini ise ihraç kararında ısrarlıydı ve CAS’ın kararını bekleyeceğini duyurdu. Sion kulübü ise konuyu Avrupa Komisyonu’na götürdü.
Zagreb’de Olanlar
Geçtiğimiz hafta içi, Zagreb’in Maksimir Stadyumu’nda yaşananlar bu sürecin sadece bir halkası aslında. Şampiyonlar Ligi D Grubu’nda son maçlara çıkarken, ikinci sıradaki Ajax’ın 3 puan ve 7 gol evrajı gerisinde olan Olympique Lyon, ilk yarısı 1-1 biten maçta rakibini 7-1 mağlup etti ve Ajax’ın Amsterdam’da Real Madrid’e 3-0 mağlup olmasından yararlanıp bir üst tura çıktı. Nereden bakarsanız bakın elinizde kalan bir skor oldu bu. Maç içinde Dinamo kalecisi Ivan Kelava’nın ilginç plonjonları, defans oyuncusu Domagoj Vida’nın, Gomis’in attığı Lyon’un 5. golünden sonra ona göz kırpması ve bir de maç sabahında bahis bürosundan elinde fişle çıkarken basına yansıyan resimleri, o maça kadar grupta sadece 2 gol atmış Lyon’un bir anda 7 gol sallaması, Dinamo defansının acaip yerleşimleri, Platini’nin yine vatandaşlık damarının kabarıp kabarmadığı ve 2009-10 sezonu Avrupa Ligi gruplarında yer alan Dinamo’nun, aynı gruptaki Romen Timişoara takımına şike teklifinde bulunduğu spekülasyonları (ne ilginçtir ki o grupta Ajax da yer alıyordu) bu maçla ilgili kafalarda haklı şüpheler uyandırdı. UEFA ise basitçe (Ajax’ın resmi başvurusuna rağmen), Zagreb’deki maçta anormal hiçbir nokta göremediklerini belirtti.
The Fix
Kanadalı gazeteci Declan Hill’in 2008 yılında piyasaya sürdüğü, dayanağını ve maddi kaynağını Asya’dan alan bahis mafyasının dünya futbolunu nasıl şekillendirdiğini anlatan, sayısız futbol aktörüyle yapılmış röportajları içeren kitabı The Fix, Blatter ve Platini’ye de gönderilmiş ve hatta Hill bu 2 başkana şike konusunda yardım elini uzatmıştı. Sonuçta hiçbir şey olmadı. Kitapta, bahis mafyasının özellikle 17 yaş altı turnuvalarındaki oyunculara musallat olarak onları daha genç yaşta kendilerine bağlama teşebbüsünde olduklarını anlatıyordu, yani kurumsallaşmış bir mafyanın varlığını. Zagreb bunu bir kere daha gör dedi yetkililere. Dikkate alanın olacağını sanmıyoruz.
FIFA ve UEFA Skandalları
Aradan 111 yıl geçmiş. İnsanoğlunun bu sporun doğasıyla oynama isteği hiçbir zaman bitmedi. İktidar hırsına sahip, yeşil sahalarda milyonları peşinden sürükleyen bu oyunu, bilgisayarlarına kurdukları bir menajerlik oyunu gibi gören ve kolay yoldan köşeyi dönme hedefinde olan bir güruh ortalığı kirleteli ve zihinlere şüphe bulaştıralı çok oluyor. Yıllar geçtikçe FIFA ve UEFA gibi dünya futbolunu yöneten en büyük kurumlar dahi bu çarkın içine girdiler. 2018 Dünya Kupası’nı düzenleme hakkını alan Rusya’nın bu kararı nasıl aldırdığı üzerine türlü spekülasyonlar üretildi ve hatta oylamada onlara oy veren Belçikalı komite üyesi Michelle D’Hooghe’nin Rusya’nın teklif aşamasında önemli çalışmaları olan Viacheslav Koloskov’dan çok pahalı bir tabloyu “hediye olarak” aldığı ortaya çıktı. Bundan birkaç ay sonra FIFA Başkanlık seçiminde Sepp Blatter’i yerinden etmek isteyen, Asya Futbol Konfederasyonu Başkanı Katarlı Mohamed Bin Hammam, Orta ve Kuzey Amerika Federasyonları başkanlarından oluşan 25 kişilik bir ekibi Bahama’da toplayarak onlara adam başı 40 bin dolar nakit rüşvet önerdi. Bu hadise patlak verdiğinde Bin Hammam ömür boyu futboldan men edildi ve 1 haziranda da Blatter 4 yıllığına tekrar başkan seçildi. Ancak seçimlere karışan yolsuzluklar ve skandallar tam bir utanç kaynağıydı. Geçtiğimiz yıl 2016 Avrupa Şampiyonası’nın düzenleme hakkının Fransa’ya verildiği tören öncesi ve sonrasında Michel Platini’nin yaptıkları ve hemen herkesin turnuvayı vatandaşı olduğu ülkeye hediye ettiği üzerine fikir birliğine varması UEFA’nın da şeffaflığı hakkında kafalarda birçok soru işareti uyandırdı. Son olarak bu sezon başı, Celtic’le oynadıkları Avrupa Ligi play-off mücadelesinde, transfer yasağı cezası döneminde transfer ettikleri oyuncuları oynattıkları için kupadan men cezası alan FC Sion’un İsviçre mahkemelerine yaptığı itiraz sonucu mahkeme Sion lehinde karar kıldı ve UEFA’ya takımın tekrar lige alınması kararını iletti. Platini ise ihraç kararında ısrarlıydı ve CAS’ın kararını bekleyeceğini duyurdu. Sion kulübü ise konuyu Avrupa Komisyonu’na götürdü.
Zagreb’de Olanlar
Geçtiğimiz hafta içi, Zagreb’in Maksimir Stadyumu’nda yaşananlar bu sürecin sadece bir halkası aslında. Şampiyonlar Ligi D Grubu’nda son maçlara çıkarken, ikinci sıradaki Ajax’ın 3 puan ve 7 gol evrajı gerisinde olan Olympique Lyon, ilk yarısı 1-1 biten maçta rakibini 7-1 mağlup etti ve Ajax’ın Amsterdam’da Real Madrid’e 3-0 mağlup olmasından yararlanıp bir üst tura çıktı. Nereden bakarsanız bakın elinizde kalan bir skor oldu bu. Maç içinde Dinamo kalecisi Ivan Kelava’nın ilginç plonjonları, defans oyuncusu Domagoj Vida’nın, Gomis’in attığı Lyon’un 5. golünden sonra ona göz kırpması ve bir de maç sabahında bahis bürosundan elinde fişle çıkarken basına yansıyan resimleri, o maça kadar grupta sadece 2 gol atmış Lyon’un bir anda 7 gol sallaması, Dinamo defansının acaip yerleşimleri, Platini’nin yine vatandaşlık damarının kabarıp kabarmadığı ve 2009-10 sezonu Avrupa Ligi gruplarında yer alan Dinamo’nun, aynı gruptaki Romen Timişoara takımına şike teklifinde bulunduğu spekülasyonları (ne ilginçtir ki o grupta Ajax da yer alıyordu) bu maçla ilgili kafalarda haklı şüpheler uyandırdı. UEFA ise basitçe (Ajax’ın resmi başvurusuna rağmen), Zagreb’deki maçta anormal hiçbir nokta göremediklerini belirtti.
The Fix
Kanadalı gazeteci Declan Hill’in 2008 yılında piyasaya sürdüğü, dayanağını ve maddi kaynağını Asya’dan alan bahis mafyasının dünya futbolunu nasıl şekillendirdiğini anlatan, sayısız futbol aktörüyle yapılmış röportajları içeren kitabı The Fix, Blatter ve Platini’ye de gönderilmiş ve hatta Hill bu 2 başkana şike konusunda yardım elini uzatmıştı. Sonuçta hiçbir şey olmadı. Kitapta, bahis mafyasının özellikle 17 yaş altı turnuvalarındaki oyunculara musallat olarak onları daha genç yaşta kendilerine bağlama teşebbüsünde olduklarını anlatıyordu, yani kurumsallaşmış bir mafyanın varlığını. Zagreb bunu bir kere daha gör dedi yetkililere. Dikkate alanın olacağını sanmıyoruz.