Seyrantepe’de derbi günü… Bir tarafta Galatasaray, öbür köşede Beşiktaş… Medipol Başakşehir’in yine puan kaybettiği haftada asırlık çınarların randevusu merakla bekleniyor. Kazanan şampiyonluk yolunda dev bir adım atacak; kaybedenin işi mucizelere kalacak. Beraberlik halindeyse yarış belki de son düdüğe kadar devam edecek… Fatih Terim dev kapışma öncesinde kimilerine göre sürprizle başlıyor, Ndiaye’yi tribünlere yolluyordu. Orta saha […]

Seyrantepe’de derbi günü… Bir tarafta Galatasaray, öbür köşede Beşiktaş… Medipol Başakşehir’in yine puan kaybettiği haftada asırlık çınarların randevusu merakla bekleniyor. Kazanan şampiyonluk yolunda dev bir adım atacak; kaybedenin işi mucizelere kalacak. Beraberlik halindeyse yarış belki de son düdüğe kadar devam edecek…

Fatih Terim dev kapışma öncesinde kimilerine göre sürprizle başlıyor, Ndiaye’yi tribünlere yolluyordu. Orta saha Fernando ile Donk’a teslim edilmişti. Santra öncesinde sarı-kırmızılı taraftarlara papatya falı baktıran sol bekte kim oynayacak sorusunun da yanıtı bazılarına göre şaşırtıcıydı. Nagatomo 11’de, son haftaların formda ismi Linnes ise kulübedeydi. Pek isteneni veremeyen Diagne’nin rakip stoperlere karşı üstünlük kurup kuramayacağı merak konusuydu…

Siyah-beyazlılar cephesinde ise Şenol Güneş’in tercihleri dikkat çekiyordu. Necip-Atiba-Dorukhan üçlüsüyle rakibini bozmayı hedefleyen deneyimli çalıştırıcı, son maçlarda müthiş bir grafik yakalayan Ljajic ve Burak ikilisiyle de golü kovalamayı planlamış gibiydi. Hoca, “maçı berabere götüreyim, sonra hamlelerimi yaparım” gibi bir görüntü veriyordu. Tabii futbol kâğıt üstünde oynanmıyordu; derbilerde her şey olabilirdi…

Trafik kazasında hayatını yitiren Alanyasporlu Josef Sural için düzenlenen saygı duruşunu müteakip ilk düdük çalıyordu. Beşiktaş önde basıyor, Galatasaray savunma oyuncularını zor durumda bırakıyordu. Sıkışan oyunda fırsatları yakalayan Onyekuru, Karius’u geçemiyordu. 45’te ev sahibi öndeydi. Deplasman ekibi taç beklerken oyun devam etmiş, kontrada Fernando’nun ‘al da at’ dediği Onyekuru ağları bulmuştu. Belli ki pozisyon günlerce tartışılacaktı…

Sezonun ilk yarısındaki Galatasaray-Fenerbahçe derbisinde sağlamasını yaptığımız gibi taç kararları VAR’a gitmiyor. Kim bilir siyah-beyazlılarda aklı temsil edenlerden Atiba koşup itirazı sonraya saklasa belki de gol yenmeyecekti. Televizyon programlarına gün doğdu derken ikinci devre demir alıyordu.

Kartal istekli başlamıştı. Ljajic, arkadaşlarını bir orkestra şefi gibi yönetiyordu. 55’te fark ikiydi! Yine hızlı kullanılan taçta bomboş unutulan Diagne’nin kaçırdığı Fernando, ikinci denemesinde Karius’u geçmeyi başarmıştı. Adriano’dan sonra Quaresma da artık oyundaydı…

62’de Beşiktaş tehlikeli geliyor, Muslera Ljajic’e hayır diyordu. 67’de Diagne Vida’nın müdahalesiyle yerde kalırken, VAR ofsayt demişti. 81’de Burak’ın yerden sert şutunu Muslera harika çıkarmıştı. Kalan dakikalarda oyunu soğutan Aslan istediğini alıyordu.

Galatasaray bu sonuçla zirve yolunda dev bir adım atarak liderliğe yükseldi. Artık ipler Cimbom’un elinde! Terim’in fendi Güneş’i yendi zira Beşiktaş’ta sahaya çıkan kadro sanki derbiyi başlamadan kaybetmişti. Böyle hayati bir randevuda Kartal, biri çok tartışılacak olsa da taçtan iki gol yedi. Şampiyonluk artık rakiplerine bağlı!