Fenerbahçe geriye düştüğü maçı çevirmesini bildi. Oldukça zorlandıkları maçta Tadiç çok iyiydi. İsmail Kartal’ın özellikle bekleri daha içeride, açıkları daha çizgide kullanma çabası bugün işlemedi. Savunmada Samet felaketti. Karagümrük’e gelince… Planları bir yere kadar çok iyiydi. Kalecilerinin yaptığı acemice penaltı olmasa, belki de maç çok daha farklı olabilirdi.

Zor da olsa gülen Fenerbahçe
FOTOĞRAF: AA

Kadıköy’de pazar akşamı… Bir tarafta Fenerbahçe, diğer yanda Fatih Karagümrük. Galatasaray’ın kazandığı haftada ev sahibi üç puanı alıp yine liderlik koltuğuna oturmayı planlıyor. Deplasman ekibinin yapacakları ise papatya falı baktırıyor.

Kanarya’da İsmail Kartal cezalı Osayi-Samuel’in yokluğunda Mert Müldür’ü sağ beke yerleştirmiş. Sakatlar yüzünden yine Samet’le Oostorwolde ikilisi defansın göbeğinde başlıyor. Millî ara öncesi puanlar kaybeden sarı-lacivertliler, taraftarının önünde yine iştahlı başlayacağa benziyor. Szymanski-Tadiç-Dzeko triosu yine rakibe korku, taraftara güven veriyor. Konferans Ligi’ni de sayarsak üç maçtır kazanamayan Fenerbahçe ilk yarıda skoru koparıp tekrar kanatlanmayı hedefliyor.

Kırmızı-siyahlılarda Alpay Erdem, 4-1-4-1 taktiğiyle başlıyor. Genç hoca Feghouli’yi geride oyun kurucu olarak oynatacak duruyor. Özellikle hızlı hücumları kovalayacak deplasman ekibinde ileri uçta Serdar Dursun’a nazaran çok daha hareketli olan Güven Yalçın dikkat çekiyor. Galatasaray ve Fenerbahçe’den sonra ligin en az gol yiyen ekibi olan Karagümrük’ün bu maçta göstereceği savunma disiplini merak ediliyor.

Kadıköy’deki diğer karşılaşmalara göre daha kontrollü başlayan Kanarya, dizginleri bir an bile rakibe bırakmıyordu. Özellikle sol kanattaki Tadiç-Ferdi ortaklığı deplasman ekibini zorluyordu. 19. dakikada böyle gelişen akında Ferdi pas yerine şutu düşünse, tabela değişebilirdi. 25’te Dzeko indirmiş, Szymanski bitirememişti.Üst üste pozisyonlara giren Szymanski, yine maçın x faktörüydü. Polonyalı oyuncunun direkte patlayan frikiği muazzamdı. 39’da deplasman ekibi öndeydi. Güven çalımlarla akını başlatmış, sol çaprazda topla buluşan Can Livakoviç’i geçtikten sonra fileleri bulmuştu. Pozisyonda Fred’le Djiku’nun yokluğu yine hissedildi. Fred olsa orta saha o kadar kolay geçilmez, Djiku olsa Can o kadar boş kalmazdı. Kalan dakikalarda başka gol olmuyor, soyunma odasına Karagümrük’ün üstünlüğüyle gidiliyordu.

İkinci devre gollerden kartlara sanki her şeye gebeydi derken 47’de Fenerbahçe penaltı kazanmıştı. Kalesinden hatalı çıkan Dituro’nun İrfan Can’a müdahalesi net penaltıydı. Atışı kullanan Tadiç hata yapmamıştı. Hemen akabinde karşı kalede Güven iyi vuruyor, Livakoviç harika çıkarıyordu.

Golden sonra tempo çok artmıştı. Karagümrük’ün penaltı beklediği pozisyonda istedikleri karar çıkmamıştı. 58’de Fenerbahçe geri dönüyordu. İrfan Can’ın başlattığı akında Szymanski, Tadiç’e “al da at” diyordu. İki hoca da yaptıkları değişikliklerle son kozlarını oynuyordu. Kalan dakikalarda başka gol olmayınca, Kanarya liderlik koltuğuna yeniden oturuyordu.

Fenerbahçe geriye düştüğü maçı çevirmesini bildi. Oldukça zorlandıkları maçta Tadiç çok iyiydi. İsmail Kartal’ın özellikle bekleri daha içeride, açıkları daha çizgide kullanma çabası bugün işlemedi. Savunmada Samet felaketti. Karagümrük’e gelince… Planları bir yere kadar çok iyiydi. Kalecilerinin yaptığı acemice penaltı olmasa, belki de maç çok daha farklı olabilirdi.

Maçın hakemi Arda Kardeşler ve VAR’daki meslektaşları, birkaç gün ziyadesiyle konuşulacaklar. Sahi Arda Kardeşler’in yıllarca maç yönettiği ülkede her şey mümkün. Kalecilik yapan kardeşi Erce, mesleğinde kötü. Abisi mesleğinde kötü. Kardeşler kardeşler yaptıkları işi değiştirse mi; belki daha iyi olurlar, siz ne dersiniz…