Bülent Usta

Bülent Usta

Adanmış yürek

Bazen durduruyorum kendimi, zaman durmasa da biraz yavaşlıyor. Defteri kitabı bırakıp kendimi dışarı atıyor, ilk bulduğum ağacın altına uzanıp yaprakların...

Gözleri kapalı

Ben hâlâ meselenin iktidar değil, devlet olduğunu düşünüyorum, bozuk bir makineye benzeyen devlet. Siyasete düşman olan ve onu bitirmek için...

Laboratuvar kaçkını

Elimizden uçup gidecekmiş gibi çay bardaklarını sıkı sıkıya tutuyoruz. Üzerimizden geçen bulutlar, dalgaların sesi, her şey zamanın geçtiğini hatırlatıyor. “İyi...

Boşluk korkusu

Hukukun siyaset olduğu, artık iyice anlaşılmıştır herhalde. 12 Eylül Anayasası’nın bunca yıl neden değiştirilmediği… Hukuk, eğer bugün hukuksuzluk ve keyfilikse,...

Derin mutluluk

Başka türlü olsaydı her şey, askıda kalmış bir ülkede, bunca saçmalığın ve acının ortasında yaşamıyor olsaydık… Sanki her şey, bütün...

Kara bulutlar

İstanbul bahara hazırlanıyor. Kırık bir bahar bu, parçalanmış… İç savaş söylentileri gibi sıkıntılı bir hava. Gök gürleyecekmiş, şimşek çakacakmış gibi,...

Mutlu keşifleri beklerken...

Bitmeyen bir kış… Hiç bu kadar ruhları titreten rüzgârların estiği bir kış olmamıştı. Sokaklar boşalmış, bomba korkusu yaşamayan kedi ve...

Melekler de ağlar

Sokakta bırakılmış bir ceset gibi çürüyoruz. Oturduğumuz, yürüdüğümüz, konuştuğumuz, seviştiğimiz, uyuduğumuz her yerde… Kalp atmayınca çürür, ama atan bir kalp...

İçimizdeki kafes

Her yerden yükselen binalarıyla sürekli değişen bir şehrin ortasında, sığındığımız şeyleri düşünüyordum, bizi koruduğunu sandığımız ama değişmemize engel olan şeyleri....

Ağaç altı mola

Bu sabah uyanmadım, gözlerimi açsam da gördüğüm rüyadan ayrılmadım. Rüyamda okyanus kenarındaki bir kulübedeydim. O kulübeyi çok sık ziyaret eder...

Düş dünya

Trende yolculuk ediyormuşuz gibi, başını omzuma koyup pencereden bakıyor. Neden trende olduğumuzu düşündüm? Gitmek istediğim için mi? Nereye? Bize ait...

Neden barış yok?

Güneş doğarken kalkıp sahile iniyorum, yazmak için en iyi vakit, hava da biraz yumuşamışken. Çay ve simitle kahvaltı yaparken gözüm...

Boşlukta bir ülke...

“Sokak köpekleri gibiyiz” dedi, “kırılgan ama dayanıklı…” Kuşku ve suçluluk duygusundan uzak, tutkulu bir hayat sürüyor olmamızın nedenleri üzerine konuşuyorduk....

Feryadım yaşarken ölenler için!..

Havalar biraz ısındığı için kendimi dışarı attım, doğru balıkçılar kahvesine. Ama bende bituhaf haller, kafamın içinde bir müzik. Vapurda başladı...

Dünyanın kesik küçük kolları

Sokaklarda vurulmuş can çekişen insanlar, hastaneye ulaştırılmalarına izin verilmediği için kan kaybından ölenler varken, başka bir şey düşünemiyorum. Ümitsizleşmiş bir...

Kara kış güneşi...

Kar fırtınası içinde yolu bulmaya çalışıyoruz. Her yer birbirine benziyor ve ilerisi görünmüyor. Kaybolan çok olmuş buralarda diyorsun. Bu topraklarda...