Hüseyin Aygün

Hakk, on sekiz bin âlemi yarattıktan sonra insan sıraya gelmiş, bir gün mekânına Mıhemmed’i çağırmış. Miraçmış. Dönüşte Oli’yi parmağında bir...

Köyde çocukken adı Qem idi. Hes, Uş, Al, Murt, Xıd, Fate, Xec, Mıst, Heyd gibi. Çok davar güttü, bıçak benzeri...

Hiç şehir olmadılar. Köy köy, mezra mezra, dağ dağ, tepe tepeydiler. Sonra bir asır evvel bir garnizon, bir karakol, bir...

Kırk yıl evveli, yüksek bir dağın başında, Esket mağarasında mevsim yaz idi. Mağaraya doluşmuş insanların bazısı çocuk, bazısı iyilik, bazısı...

Her şehirde bir ada, bir müze, bir tiyatro yokmuş, ama mutlaka dar sokak varmış. Benim doğduğum şehrin dar sokağı, şehrin...

Hayat, korkunç, basit, kundak kefen arası bir hikâyedir. Çok yaşdönümü, çok kriz, çok keder, çok mutluluk gördük. Yitirilen bunca hedef,...

Meselin, fıkranın, bilmecenin, atasözünün, türkünün, ninninin, maninin, mecazın, kerametin, kıyametin, üç yüz altmış altı evliyanın yurdu olan topraklarda, ağıtların yeri...

Kitap dendiğinde, Kuran’ın akla geldiği uçsuz bucaksız Müslüman topraklarda madalyonun başka bir yüzü vardı. Madalyonun bu öteki yüzü, bu toprakların...

Çok, bildiğinizden de çok eski çağlarda Osmanlı sultanları kıçında altın kaşıkla doğarmış. Devlet, hayat, siyaset, din, para, nam, iman, guman,...

Nenem Heyzan artık öleceğini anlamış, iki oğluna ve Almanya’daki kızına, Ciğerlerim aman yeman beni dedenizin yattığı mezarlığa defnedin, bizimkilerin köyüne...

Kabul ediyorum. Kendimden söz etmekten hoşlanıyorum. Aylardır burada kendimin hikâyelerini anlatıp duruyorum. Geçmiştekilerin, şimdikilerin, mehdi gibi gelecek ve yeniyi kuracakların...

Benim doğduğum dünyada, kal u bela’dan axir zamana kadar olan mılaket diye cin mi, yoksa peri mi desem, bir meleke...

Tertele, bizim ellerde bir topluluğu kökünden kazma, tıraşlayıp yok etme, bir daha doğmayacak şekilde ortadan kaldırmanın adıdır. Tertele Zazu, Şeyh...

UNESCO’nun kaybolmanın eşiğinde dediği Zazaca’yı çok sevdim. Heyzan ninemin, Arzê annemin diliydi. Her gece uyandırıp, boynunu öptüğü keçisinden sağdığı bir...

Nüfusa göre yirmi ekimde doğdum. Karlı bir günmüş, yol-yolak yokmuş. Bizim doğduğumuz yere Kırmızı Tepe de derler, altımızdaki toprak kan...

1986 yılında biz lisedeydik. Varşova Paktı ayaktaydı. Gülünün Solduğu Akşam'ı okudum. Kitabın kapağını kapattım, gözümdeki yaşı sildim, devrimci oldum. Deniz...